05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

"Bu saatten sonra 6'lı masa ortak aday bile çıkaramaz"

6'lı masanın Cumhurbaşkanı adayı belirsizliğini korurken adaylık için en çok ismi geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hızla kredisini tükettiği konuşuluyor. Kılıçdaroğlu'nun son dönemde ABD ve İngiltere'ye yaptığı ziyaretler kendi mahallesinde de tepki çekerken, "Benimle misiniz?" mesajı ise İYİ Parti'de karşılık bulmadı. 6'lı masanın yapacağı son toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu'nun adaylık ihtimalinin hızla eridiğine dikkat çeken Haber 7 yazarı Hasan Öztürk, "Bize göre, 6’lı masanın Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesi çok uzak… 6’lı masanın ortak aday göstermesi çok çok uzak… 6’lı masanın bu haliyle devam etme ihtimali ise neredeyse imkansız" ifadelerini kullandı. Hasan Öztürk'ün "Bu saatten sonra 6’lı masanın ortak adayı Kılıçdaroğlu olamaz… Masa ortak aday bile gösteremez" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: Her şey Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı lehinde gelişirken, “Biz noter değiliz” dendikten sonra aleyhine işlemeye başladı. Ve o günden bugüne Kemal Kılıçdaroğlu, kendi kendini imha ediyor! Daha önce siyasetin dilini, siyaseti, kurumları ifsat etmek için türlü türlü yöntemler kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez kendini ifsat ediyor. Sonuçta da kendini imha ediyor. Adaylığı artık suya düşmüş durumda. Özgür Özel’in, “dayatma değil feragati seçer” dediği Kemal Bey, bakalım İngiltere dönüşü yapacağı ilk grup toplantısında nasıl bir performans göstererek 6’lı masanın Kasım toplantısı öncesi mesaj verecek. Bize göre, 6’lı masanın Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesi çok uzak… 6’lı masanın ortak aday göstermesi çok çok uzak… 6’lı masanın bu haliyle devam etme ihtimali ise neredeyse imkansız. Yanılırsam. “Yanıldım” da derim. İsterseniz bekleyip görelim. Ne dersiniz?

1 yıl önce

HDP'ye 4 bakanlık... 6'lı masadaki seçim pazarlığı deşifre oldu

Altılı Masa’nın gizli ortağı HDP, yapılan teklifleri ve kendi taleplerini 12 ilde teşkilatlara anlattı. Üç bakanlık teklifi alan HDP; Aile, Kültür-Turizm ile Gençlik ve Spor Bakanlığını istedi. Dördüncü bakanlık için de gözleri ‘Çevre ve Şehircilik’te... Diyanet İşleri için de ısrarcı olan HDP, eş başkanlık modeli ile bir kadın atamayı, AK Parti ile de radikal şekilde hesaplaşmayı planlıyor. Altılı Masa’nın gizli ortağı HDP, yapılan teklifleri ve kendi taleplerini 12 ilde teşkilatlara anlattı. Üç bakanlık teklifi alan HDP; Aile, Kültür-Turizm ile Gençlik ve Spor Bakanlığını istedi. Dördüncü bakanlık için de gözleri ‘Çevre ve Şehircilik’te... Diyanet İşleri için de ısrarcı olan HDP, eş başkanlık modeli ile bir kadın atamayı, AK Parti ile de radikal şekilde hesaplaşmayı planlıyor. VAADEDİLEN BAKANLIKLAR HDP yöneticileri, seçimi kazanmaları durumunda istedikleri bakanlıkların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olduğunu ve karşılıklı görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Bölgede yaptığı araştırmalarla tanınan Sosyolog Dr. Adem Palabıyık, HDP’ye sadece bakanlık değil genel müdürlük ve başkanlıklar verilmesi konusunda da önemli mesafe alındığını kaydetti. DİYANETİ DE İSTİYORLAR HDP’nin öncelikli gündemi, ittifakın ana bileşeni olan İyi Parti konusunda tabanın ikna edilmesi. HDP milletvekilleri, Kürt seçmen Kılıçdaroğlu’nu istiyor algısının güçlenmesini ve bunun özellikle CHP üzerinde baskı oluşturmasını istiyor. Bölge dinamiklerini en iyi analiz eden isimlerden Dr. Palabıyık, bu görüşme turlarında özellikle bakanlık ve bu makama getirilecek isimler konusunun özel önem taşıdığına dikkat çekti. AILE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI İÇİN FİGEN YÜKSEKDAĞ VE İDRİS BALUKEN İSİMLERI ÖN PLANDA HDP’nin, Aile ve Sosyal Hizmetler, Kültür ve Turizm, Gençlik ve Spor ile Çevre ve Şehircilik bakanlıklarının yanında Diyanet İşleri Başkanlığı konusunda da ısrarcı olduğunu aktaran Palabıyık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı için Figen Yüksekdağ ve İdris Baluken isimleri ön planda. Hâlen tutuklu olan bu isimler üzerinden AK Parti ile radikal bir hesaplaşma planı yaptıklarını ifade eden Palabıyık “HDP bununla birlikte bakanlık ve diğer elde edecekleri makamlara eş başkanlık modelini taşımaya hazırlanıyor. Mesela Diyanet İşleri Başkanlığı için DİAYDER eski Başkanı Zahit Çiftkuran ile birlikte bir kadın eş başkan modeli ile görev yapsın istiyorlar” dedi. GENÇLERE DOKUNAN KURUMLAR... TEMEL MOTIVASYONU PKK’YA GÜÇ KAZANDIRMAK HDP’nin, parti teşkilatları ile yaptığı görüşme trafiğinde özellikle gençlere dokunan resmî kurumların istendiği, Aile, Spor, Kültür, Şehircilik gibi bakanlıkların bu amaçla talep edildiği vurgulanıyor. Palabıyık’a göre bu stratejinin temel motivasyonu PKK’ya güç kazandırmak. Palabıyık ayrıca il, ilçe teşkilatları ile MİT, Anayasa Mahkemesi, YÖK, TÜBİTAK, Cumhurbaşkanlığı özel kaleminden, sözcüsüne kadar her başlığın konuşulduğunu anlattı. HDP, İçişleri, Dışişleri ve Maliye bakanlıklarının CHP’de olmasını istiyor. Bu noktada HDP’nin temel aldığı strateji CHP kadroları Kılıçdaroğlu ile birlikte ABD’ye de yakın isimlerden oluşmalı. FETÖ yedeğini de önemseyen HDP, KHK’lı isimlerin yeni dönemde kritik görevlerde bulunması konusunda ısrarcı olacak. Bu görüşme notlarına göre HDP ajandasında CHP ve İyi Parti özel önem arz ederken DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat partileri neredeyse yok sayılıyor. Aynı ajandada dikkat çeken bir diğer husus ise tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ismine yer verilmemesi, herhangi bir makam ya da konum tahsis edilmemesi. DAHA ÖNCE HDP'YE BAKANLIK VAADEDEN CHP’LİLER Çok sayıda CHP’li isim “HDP’ye bakanlık verilebilir” açıklamasında bulunmuştu. İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısına bakanlık vaadinin ardından Uşak Milletvekili Özkan Yalım, çıtayı yükselterek HDP’nin bir değil, birden fazla da bakanlık alabileceğini söylemişti. Sezgin Tanrıkulu, Aytuğ Atıcı ve Dursun Çiçek de HDP’ye bakanlık açıklaması yapan CHP’liler arasında yer almıştı.

1 yıl önce

6'lı masada 'anket savaşları': CHP ve İYİ Parti kendi adayları için anket hazırlıyor

CHP ve İYİ Parti cumhurbaşkanı adayına ilişkin ayrı ayrı yaptırdıkları ‘Kim kazanır’ anketlerinden çıkan sonuçlarını 6’lı masaya getirmeye hazırlanıyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda İYİ Parti çekincesini aşamayan CHP, Kılıçdaroğlu merkezli anketlerle masaya ‘sahada güçlü’ imajı vermeyi planlıyor. İYİ Parti’nin ise CHP Genel Başkanın kazanmasının zor olduğunu ve konuşulan diğer isimlerin anket sonuçlarını masaya taşıması bekleniyor. Masa adına yapılacak anket sonuçlarının rehber olacağı ifade ediliyor. CHP’DEN HAZIRLIK Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, masayı oluşturan paydaşlar bireysel olarak ise şimdiden sahanın nabzını tutuyor. CHP yaptığı anketlerde Kılıçdaroğlu ismine yoğunlaşıyor. Kılıçdaroğlu’nun sorulduğu anketlerin hem ulusal hem de bölgesel düzeyde yapıldığı belirtiliyor. Adaylığını riskli bulan ve bir türlü ‘tamam’ demeyen İYİ Parti başta olmak üzere masa paydaşlarına Kılıçdaroğlu’nun kazanabilecek bir aday olduğu anket sonuçları ile sunularak ikna edilmeye başlanacak. İYİ Parti’de ise Kılıçdaroğlu isminin kazanabilecek bir aday olmasının çekincesi yaşanıyor. Yapılan anketlerde, kamuoyunda Cumhurbaşkanlığı adaylığı için dolaşan isimlerin anketlerde yer aldığı belirtilirken, Kılıçdaroğlu isminin de kazanma potansiyelinin ölçüldüğü ifade ediliyor. İYİ Parti’nin CHP’nin anketleri masaya getirdiği vakit, kendi yaptırdığı anket verilerini masa ile paylaşması bekleniyor. ‘KILIÇDAROĞLU KAZANAMAZ’ KAVGASI CHP ile İYİ Parti arasında “Kılıçdaroğlu kazanamaz” kavgası giderek büyüyor. CHP Genel Başkan Yardımcıları Engin Altay ve Engin Özkoç’un “Kraldan çok kralcı” diye eleştirdiği İYİ Parti’li Yavuz Ağıralioğlu’ndan cevap geldi. Ağıralioğlu, “20 yıl sonra İstanbul ve Ankara kazanıldı. Meral Akşener’in projesidir” dedi.

1 yıl önce

PKK elebaşı Murat Karayılan 6'lı masaya aba altından sopa gösterdi

Terörist Murat Karayılan, HDP ile gizli ortaklık yürüten 6'lı masaya aba altından sopa gösterdi. Karayılan, CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin içerisinde olduğu 6'lı masa için şu sözleri söyledi: "Bu toplum Türkiyeli sol-sosyalist güçlerle birliğini oluşturmuştur. Bir güç, bir irade haline gelmiştir. Ancak onlar bu iradeyi dikkate alacaklarına, ‘nasıl parçalarız’ biçiminde hesaplar yapıyorlar. Hatta 6’lı masada bile böyleleri vardır. Yani parçalamayı, bundan faydalanmayı, kendilerine mahkum etmeyi düşünen, bu tür yanlış hesapları yapanlar var. Başta bu kesimler olmak üzere herkes şunu bilmeli; 23 Haziran’da kimseye rağmen bir şey yapılmamıştır; bir irade vardı ve şimdi de bütünlüklü bir irade vardır. Yani sanki kimi çağrılara rağmen böyle oldu biçimindeki hesaplar yanlış hesaplardır. Bu tür hesapları yapanlar yanılırlar. Biz halkımız ile demokratik-sol güçlerin birliğinin sağlam bir birliktelik olduğuna inanıyoruz. Hiç kimse bunun üzerine oynayamaz; hiçbir oyun da sonuç almaz. Bunun bilinmesi gerekir. Bu tabii konumuz değildi ama bakıyoruz her gün gündemdedir. Bunlar Kürtlerden ve demokratik kesimlerden destek mi istiyorlar yoksa parçalamak mı istiyorlar anlaşılmıyor. Taraflar bu konuda kendilerini netleştirmemişler. Bu açıdan iktidarın da kendisine ‘muhalefetim’ diyen kesimlerin de kendisini netleştirmesi ve kimsenin yanlış hesap yapmaması gerekir."

1 yıl önce

İsmail Saymaz'dan 6'lı masaya sert tepki: Bu sisteme kimse oy vermez!

Halk TV'de canlı yayına katılan muhalif gazeteci İsmail Saymaz, Cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyen altılı masanın anayasa teklifi ve parlamenter sisteme dair vaatlerini sert bir dille eleştirdi. "BUNA KİM OY VERİR? BEN OY VERMEM MESELA" Saymaz şunları söyledi; "6 partinin lideri, cumhurbaşkanından nasıl üstün olur? Cumhurbaşkanı en az yüzde 50+1 oy alacak, fakat yüzde 1, yüzde 0.5 oy almış partinin lideri, gelecek cumhurbaşkanından daha üstün olacak. Bu da demokrasi mi olacak? Buna kim oy verir? Ben oy vermem mesela. Buna kimse oy vermez. "TÜRKİYE'NİN SORUNLARINA BÖYLE Mİ ÇÖZÜM ÜRETECEKSİNİZ?"  Türkiye’nin acil sorunları var. Cumhurbaşkanı hangi süreçte rol alacak? Dur bizim lidere de soralım. Kabine toplanmış, oy verecek, bir de kendi genel başkanına mı soracak? Türkiye’nin yakıcı sorunlarına siz böyle mi çözüm üreteceksiniz? "YURTTAŞ BU SİSTEME OY VERMEZ" Böyle Türkiye gibi bir ülke yönetilemez. Cumhurbaşkanı da 6 tane siyasinin emir erine dönecekse, bu sisteme oy toplamak çok zordur. Yurttaş bu sisteme oy vermez. Hem cumhurbaşkanı olacak, hem kabinesi olacak hem de hayali bir kurum olacak, ben bir de bizim lidere sorayım mı diyecek? Türkiye nasıl yönetilecek?" https://twitter.com/bugunguncel/status/1598943429248966657?s=46&t=NlmE-Qs4pGo7si9Kbp28JQ

1 yıl önce

Devlet Bahçeli'den 6'lı masayla ilgili adaylık anketi sorusuna cevap: Tercihim sınıf arkadaşım

MHP lideri Bahçeli, 6'lı masada aday belirlemek için anket yapılacağı yönündeki iddialar için "Eğer birisi ankette bana gelirse, derse ki böyle böyle 6'lı masada anket yapıyoruz, siz bu ankette kimi tercih edersiniz, benimsersiniz derseniz bana tercihim sınıf arkadaşım olur" dedi. Bahçeli, bahsettiği kişinin Kılıçdaroğlu olup olmadığı yönündeki sorulara da yine "Sınıf arkadaşımdır derim" cevabını verdi.  Bahçeli, yıllar önce yaptığı bir açıklamada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari İlimler Akademisi’nde sınıf arkadaşı olduğunu söylemişti.

1 yıl önce

Bakan Bozdağ'dan 6'lı masaya aday göndermesi: Omurgasız ve kukla birini arıyorlar

Bozdağ, AK Parti Çandır İlçe Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hızla geliştiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde geceyi gündüze katarak çalıştıklarını ifade eden Bozdağ, Erdoğan'ın Türkiye'yi ve dış politikayı yönetirken, il ziyaretleri yaparken muhalefetin sadece hükümeti eleştirdiğini söyledi. Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadrosunu da gece gündüz çalıştırdığını, saat 03.00'te telefonla arayarak çeşitli konuları sorduğunu ve sıkıntıları ilgililerle konuştuğunu dile getirdi. Türkiye'nin güçlü yürüyüşünün devam edeceğini ifade eden Bozdağ, güçlü Türkiye oluşturan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'nin durdurulmak istendiğini kaydetti. Türkiye üzerine yapılan hesapların hiçbirisinin tutmayacağın söyleyen Bozdağ, Türkiye'nin Suriye'de terör devleti kurulmasına yönelik hesapları bozduğunu vurguladı. "TÜRK MİLLETİ, KİFAYETSİZ SİYASAL EĞİLİMLERE YOL AÇMAYACAK, YETKİ VERMEYECEK" Büyük güçlerin hesaplarına göre değil, Türk milletinin hesabına göre hareket eden iktidarla istediğini yapamayanların kendi gözlerine bakarak hiza ve istikamet alan iktidar istediğini aktaran Bozdağ, şöyle devam etti: "Bunlar 2023'e giderken dört yıldır çalışıyorlar, çalışıyorlar, kendilerince bir hesap yapıyorlar, hesapları belli ki tam olmadı, ABD'ye, İngiltere'ye, şimdi de Almanya'ya ziyaretle hesaplarına destek istiyorlar. Diyorum ki Jeremy Rifkin, yahut da başkaları, Amerikalılar, İngiltereliler yahut da Almanlar Türkiye'de iktidarı tayin etmeyecekler. İktidara, birini getirecek olan aziz Türk milletidir. İktidarı değiştirecek olan yine aziz Türk milletidir. İktidarı Washington'da, Londra'da, Berlin'de değil, Ankara'da, Türkiye'de, Yozgat'ta arayanlara iktidar yetkisini bu millet verecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Çünkü Türk milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde manda ve himayeyi reddetmiş asil bir millettir. Şimdi gönüllü mandacılığa, Amerika'nın, başka güçlerin himayesine göz kırpan, kifayetsiz siyasal eğilimlere yol açmayacak, yetki vermeyecek, 'Yine ve yeniden Recep Tayyip Erdoğan, yine ve yeniden büyük Türkiye' diyecek." Muhalefetin, kendisi dahil bakanları tehdit ettiğini söyleyen Bozdağ, helalleşmeyle değil, hesaplaşmayla hareket edildiğini vurguladı. "Bunların derdi Türkiye'de helalleşmek değil, kendilerince hedefleri hesaplaşmak." diyen Bozdağ, Türk milletinin sandıkta hesap soracağını aktardı. Muhalefetin yeni söz söylemediğinin altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti: "Millete verdikleri umut var mı, yok. Ortaya koydukları bir eser, proje var mı, yok. İkinci Yüzyıla Çağrı'da milleti uyutmaktan başka bir iş yaptılar mı, yok. Bunların en heyecanla anlattıkları şey bile bunların hepsini uykuya daldırdı. Heyecan uyandırıyorlar mı, o da yok. Umut yok, gelecek yok, heyecan yok, proje yok. Peki bu millet size niye oy verecek? Tayyip Erdoğan'a niye oy veriliyor diye bakanlar Tayyip Bey'in Türkiye Yüzyılı vizyonuna, ortaya koyduğu projelere baksınlar, bakmaları lazım. Çünkü Türkiye, milletine verdiği sözü tutan, sözünün arkasında 15 seçimdir duran, 20 yıldır icraatıyla da bunu ispat eden bir liderle yönetiliyor." Millet İttifakı'nın, Türkiye'yi Anayasa ve yasalara göre, kendi hür iradesiyle yönetecek cumhurbaşkanı adayı aramadığını kaydeden Bozdağ, altılı masadaki genel başkanlara itaat edecek, omurgasız ve kukla bir aday arandığını ifade etti. Bozdağ, "Diyorlar ki şimdiden 'Cumhurbaşkanı seçilirse bizim adayımız Anayasa'ya, yasalara göre Türkiye'yi yönetmeyecek altı genel başkanın iradesine göre Türkiye'yi yönetecek.' Bu, Anayasa'nın bazı hükümlerini fiilen yürürlükten kaldırma anlamına gelir. Devletin içinde paralel bir devlet yönetimi ortaya koyma anlamına geliyor. Türk milleti kendi iradesiyle ülkeyi yöneten kudretli bir cumhurbaşkanına alışmıştır." dedi. Türkiye'nin insan hak ve hürriyetleri konusunda büyük reformlara imza attığını anlatan Bozdağ, hak arama yollarının çoğaltıldığını, hukuk devleti standartlarının yükseltildiğini dile getirdi. Başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifinin TBMM'ye sunulduğunu hatırlatan Bozdağ, hem başı açık hem de başı örtülü kadınların haklarını koruyan, teminat altına alan adım attıklarını bildirdi. Bakan Bozdağ, "Bu değişikliğin en önemli özelliklerinden biri devletin, temel hak ve hürriyetler karşısında tutum belirlerken temel hak ve hürriyetleri korumayı esas alarak, korumayı sağlayarak tutum belirlemesini devlete emreden bir düzenleme. Bu açıdan da son derece önemli. Temel hak ve hürriyetler devlete göre değil, devlet temel hak ve hürriyetlere göre pozisyon alacak ve ona göre temel hak ve hürriyetleri korumak kaydıyla alınan ve verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda başörtüsünü ve kadının dini inancı sebebiyle tercih ettiği kıyafetini kullanmasını garanti altına alıp ondan sonra diğer kıyafeti belirleyecek." şeklinde konuştu. Milletvekillerini teklife destek vermeye çağıran Bozdağ, şunları kaydetti: "Bu, son derece önemli bir konu, siyasetin üstünde, halkın tabanda ittifak ettiği temel bir konudur. Buradan ayrışma çıkarmak veyahut da 'hayır' demek için bahane üretmek kimseye fayda vermez. Teklif 400'ün üzerinde bir oyla kabul edildiği takdirde referanduma götürülmeyeceği dün de açıklandı. Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce de açıkladı. Bugün bir kez de ben söylüyorum, eğer bu teklif yasalaşma sınırı olan 400 ve üzeri oyla TBMM'de kabul edilirse referanduma Sayın Cumhurbaşkanımız götürmeyecektir. Çünkü bizim amacımız buradan herhangi bir siyasi beklenti değil, bu sorunun Türkiye'nin gündeminden kalıcı olarak çıkmasıdır." "ADALET BAKANI DOĞRU BİR YERDE DURUYOR" Adalet Bakanı olarak davalar ve soruşturmalar hakkında konuşmamayı prensip edindiğini belirten Bozdağ, bu konudaki Anayasa ve yasa hükümlerini hatırlatarak, şunları söyledi: "Adalet Bakanı olarak ben her davada bir açıklama yaparsam o zaman adaletin terazisi nasıl dosdoğru tartacak? Kürsüde olan hakimler, savcılar, değerlendirme yaparken 'Kurul başkanı, Adalet Bakanı böyle demiş' diye onun tesiri altında kalmayacak mı? Ben adalet yerini bulsun diye konuşmuyorum. Ben hukuk devleti gereği gibi işlesin diye konuşmuyorum. Ben adalet terazisi dosdoğru tartsın diye konuşmuyorum. Yargı bağımsız ve tarafsız karar versin diye konuşmuyorum. Yoksa benim de her konuda söyleyecek bir sürü sözüm var ama bulunduğum konum itibarıyla adalet terazisinin ayarı bozulmasın, yargının bağımsız ve tarafsız işleyişi halel görmesin, adalet yerini bulsun, hak yerini bulsun diye ben konuşmuyorum. Hukuk devletinin gereği olarak da konuşmuyorum." Bazen eleştirildiğini aktaran Bozdağ, "Sustuğumuz konular kabul ettiğimizden değil, içimize sindiğinden değil ama konumumuz gereği hukuku korumak, hukukun üstünlüğünü ayakta tutmak, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına riayet etmek, hukuk terazisinin doğru tartmasını temin etmek maksadıyla bizim almamız gereken doğru pozisyon. Ben bu konuda takdir beklerken herkes benden yargıya müdahale etmemi istiyor. Bir karar verin. Bütçe görüşmelerinde de oldu. Ben soruyorum, Adalet Bakanı olarak benim yargıya müdahale etmem doğru mu, değil mi? Doğru değil. O zaman niye müdahale etmemi istiyorsunuz. Müdahale etmemen doğru mu, doğru. O zaman niye müdahale etmediğimde kınıyorsunuz? Adalet Bakanı doğru bir yerde duruyor, HSK Başkanı doğru bir yerde duruyor. Her türlü kınamaya, her türlü suçlamaya rağmen doğru yerde de durmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı. "YARGIYA EMİR VE TALİMAT VERECEK BİR POZİSYON BENDE YOK" Haksızlığın, hukuksuzluğunun gereğinin yargıda görüleceğini vurgulayan Bozdağ, hukukun sağlıklı işlemesinin, usul ve yasaya uygun hareket etmesinin temel arzu olduğunu söyledi. Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti: "Görülen herhangi bir davayla irtibat kurmaksızın genel anlamda ve çerçevede bir ifadede bulunmak istiyorum. Çocukların cinsel istismarı din, ahlak, hukuk, kültür dahil bizim mukaddes saydığımız her değeri ayaklar altına almak, çiğnemektir. Çocukların cinsel istismarı bir insanlık suçudur. Bunun karşılığı da elbette bizim hukukumuzda vardır. Hukuk böyle bir iddia gündeme geldiği zaman dosya, delil, taraflar, iddia, savunma, her şeyi değerlendirir, kararını ona göre verir. Ben hakim değilim, ben savcı değilim. Kararı verecek yargıdır. Mağdur şikayette bulunmuş, Cumhuriyet savcısı soruşturma yapmış, iddianamesini düzenlemiş, davasını açmış, mahkeme iddianameyi kabul etmiş, duruşma gününü vermiş, hukuk işliyor. Yargılama sonunda da maddi hakikat bütün yönleriyle ortaya çıkacaktır. Hukuka güvenmek, hukukun sağlıklı işleyişine güvenmek bizim için önemlidir. Önemli olan hukukun işlemesidir. Üzeri örtülen, kapatılan bir şey yok. Bu işi ortaya çıkaran zaten yargıdır. Yargı bu konuda gereğini takdir edip değerlendiriyor. Yargının yerine geçerek yargıya emir ve talimat verecek bir pozisyon bende yok. Hiç kimsede de yok, olmaması lazım. Önemli olan hukukun sağlıklı ve usule, yasaya uygun işlemesidir." Toplantıya Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, AK Parti Yozgat İl Başkanı Yusuf Başer, Çandır Belediye Başkanı Mustafa Ertan Örgün, AK Parti Çandır İlçe Başkanı Halim İlbay ve partililer katıldı. Bozdağ, toplantı öncesinde belediyeyi ziyaret ederek Belediye Başkanı Örgün'den çalışmalar hakkında bilgi aldı.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda 6'lı masayı işaret etti

6'lı masada adaylık konusu arap saçına dönerken adı geçen isimler arasındaki gerilimler de her geçen gün artmaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu'nun 'adaylık' için ön planda olduğu dönemde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in vetosu İmamoğlu'nun elini güçlendirdi. Ekrem İmamoğlu ise adaylık konusunda çelişkili ve imalı açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. YEREL YÖNETİMLERİN BAŞARILI OLDUĞUNU İDDİA ETTİ Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda sözde destek açıklamasında bulunan İmamoğlu, aba altından sopa gösterircesine karar merciinin 6'lı masa olduğunu belirtti. İmamoğlu, "Ortak adayla çıkılması gerekiyor. Yerel yönetimler konusunda muazzam bir başarı var. 6'lı masaya da bununla birlikte inanç da daha arttı." diyerek başarıszlıkla devam eden belediye başkanlığını överek kendini ön plana çıkarmaya çalıştı. ÜSTÜNE BAS BASA ''KARAR 6'LI MASANINDIR'' DEDİ Ekrem İmamoğlu, "CHP'nin adayı Kılıçdaroğlu'dur. Bu doğal bir süreçtir. Ama günün sonunda karar verecek olan 6'lı masadır. Bunun altını çizmek gerekiyor karar 6'lı masanındır. Bunu genel başkanımız da dile getiriyor. 6'lı masanın fikrini alıp onlarla birlikte proje yürütecek bir aday olması gerekiyor. " dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15